Kurban Bayramı'na Kaç Gün Kaldı? Kurban Bayramı Ne Zaman?
Ramazan Bayramı'nın sona ermesi ile birlikte Kurban Bayramı tarihi ve bayram tatilinin kaç gün olacağı araştırılmaya başlandı. Peki, Kurban Bayramı ne zaman idrak edilecek? Kurban Bayramı tatili kaç gün sürecek? Kurban Bayramı'na kaç gün kaldı? İşte tüm detaylar...
Ramazan Bayramı'nın sona ermesi ile birlikte Kurban Bayramı tarihi ve bayram tatilinin kaç gün olacağı araştırılmaya başlandı. Peki, Kurban Bayramı ne zaman idrak edilecek? Kurban Bayramı tatili kaç gün sürecek? Kurban Bayramı'na kaç gün kaldı? İşte tüm detaylar...
Diyanet Kurban bayramının da içinde bulunduğu dini günler takvimini yayınlamıştı. Peki kurban bayramı bu yıl hangi aya ve güne denk geliyor? İşte detaylar...
2022 KURBAN BAYRAMI NE ZAMAN?
2022 yılında Kurban Bayramı'nın 1. günü 9 Temmuz 2022 tarihinde idrak edilecek. 12 Temmuz ise bayramın son günü olacak.
Kurban Bayramı arifesi: 8 Temmuz Cuma
Kurban Bayramı 1. Gün: 9 Temmuz Cumartesi
Kurban Bayramı 2. Gün: 10 Temmuz Pazar
Kurban Bayramı 3. Gün: 11 Temmuz Pazartesi
Kurban Bayramı 4. Gün: 12 Temmuz Salı
KURBAN BAYRAMI TATİLİ KAÇ GÜN?
Bayramın birinci günü cumartesi gününe denk geliyor. Bayram dört gün boyunca devam edecek. Henüz bayram tatilinin uzatıldığı ile ilgili bir açıklama yapılmadı.
KURBAN BAYRAMI NASIL ORTAYA ÇIKTI
İlk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem'in iki oğlu Hâbil ve Kâbil'le başlayan kurban ibadeti, din î bir ibadet olarak, peygamberlik silsilesi içerisinde yüzyıllar boyunca ilerleye ilerleye Hz. İbrahim ve İsmail'e ulaşmış, onlarda hac ibadetinin bir parçası sadedinde sünnete dönüşmüş ve yine aynı peygamberler silsilesi yoluyla yüzyılları takip ede ede gelip tâ Hz. Muhammed'e kadar vâsıl olmuş, Ona gelince ise, sadece hac mevsimi hacıların kestiği bir kurban olmaktan da çıkıp cihanşümûl ibadet olma konumunu ihraz etmiştir. Şöyle de ifade edebiliriz:
Allah Rasulü (sas), Hz. İbrahim'in sünneti olarak Hac mevsiminde kesilen hedy kurbanı ibadetini, hacda bulunmayan sâir mü'minler hakkında udhiyye kurbanı olarak kesilerek bayram yapılmasını getirmiştir, hicretin ikinci yılında. Her sene hac mevsiminde hacı adaylarından hacc-ı ifrata niyet edenler hedy kurbanı keserken, hacda bulunmayan çoğunluk mü'minler de aynı zaman dilimlerinde –ekonomik imkanlarına göre- udhiyye kurbanı keserek bayram ederler.
Hz. İbrahim'in, oğlu İsmail'i (as) kurban etmek istediği, Cenâb-ı Hakk'ın da büyük bir koç göndererek onu kurtardığı günün yıldönümleri olan hac ibadet mevsimi, hicretin ikinci yılında Allah Teala tarafından Rasulü (sas) vasıtasıyla ümmete bir kurban bayramı olarak armağan edilmiştir. Bu bayram, hanîf İslam dininin önderleri olan peygamberin anılarını tazelemek, Allah uğruna canı ve malı feda etmek, bu yolda sabır ve metanet göstermek konusunda onları örnek almak anlamları taşır. [ Dihlevî, Huccetullâhi'l-Bâliğa, 2/92-93 ].
Kurban ibadetinin tarihçesini, adeta aşağıdan yukarıya doğru, ferdîden ictimâîye, cüz'îden küllîye doğru bir süreçte kuvvetlendiğini ve genişlediğini görüyoruz, şöyle ki: Kurban ibadeti, önce adak kurbanı, sonra hedy kurbanı ve sonra da udhiyye kurbanı derecesine yükselmiştir. Daha da açar isek:
Hâbil ile Kâbil'in Allah'a kurban adamaları hadisesi bize aynı zamanda bunun insanlık tarihindeki ilk “adak kurbanı” olduğunu da haber vermektedir [ el-Baküvî, Keşfü'l-Hakayık, c.1, Maide 27/307 tefsiri. Bkz.Taberî, Tarih-i Taberî Tercemesi, I, 87-90 ].
Hz. İbrahim'e ise hac ibadeti için insanları Beytullah'a davet etmesi ve “hedy kurbanları” kesmeleri emri verilmiştir. “Biz vaktiyle İbrâhim'e Beytullahın yerini belirlediğimiz zaman: “(…) Bütün insanları hacca dâvet et ki gerek yaya, gerek uzak yollardan gelen yorgun argın develer üzerinde sana gelsinler. Gelsinler de bunun kendilerine sağlayacağı çeşitli faydaları görsünler ve Allah'ın kendilerine rızk olarak verdiği kurbanlık hayvanları, belirli günlerde Allah'ın adını anarak kurban etsinler. Siz de onların etinden hem kendiniz yeyin, hem de yoksula ve fakire yedirin.” [ Hac 22/26-28
Kurban ibadeti, Hâbil ile Kâbil'in Allah'a “adak kurban”ları ile başlamış, Hz. İbrahim'de önce birinci aşamada evlat kurbanı ile udhiyye kurbanları seviyesine ulaşmış, sonra ikinci merhalede hac ibadetinin teşri' kılınmasıyla “hedy kurbanları” ortaya çıkmış.. ve nihayet nübüvvetin en sertâc-ı ibtihâcı Hz. Muhammed Mustafa (sas)'ya gelindiğinde, Mekke hayatında şahsına özel farz kılınan “şükür kurbanı” olarak başlamış, Medine devrinin ikinci yılında ise “udhiyye kurbanları” ve ilerleyen yıllarda “hedy kurbanları” üst derecesine ve cihanşümul umumiyete vâsıl olmuştur, Alemlere Rahmet'in bütün insanlığa gelen şeriatıyla birlikte.
Hanefi mezhebinde servet kiminse kurban borcu da onun olduğundan, aile içinde kimin şahsına ait parası varsa onun kurban kesmesi gerekir. Bu ister erkek ister kadın olsun. Şayet bir ailede hem kadının hem de erkeğin ayrı ayrı sermayeleri varsa, dinen zengin sayılan kişi kurban kesmelidir. Her ikisi de zengin ise, ikisi de kurban kesmelidir.
Kullanıcı Sözleşmesi