Son dakika: Torba yasa kanun teklifi meclise geldi: İşte 80 maddelik yasanın maddeleri ve kapsamı neler var?
Son dakika haberi: Torba yasa kanun teklifi TBMM'ye geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı kanun teklifinin tam metni yazımızda.
Son dakika: Torba yasa kanun teklifinin tam metni açıklandı.
Beklenen son dakika açıklaması geldi ve AK Parti torba yasa kanun teklifini TBMM'ye sundu. Bugün Plan ve Bütçe Komisyonu'na gelen torba yasa kanun teklifinin 80 maddeden oluştuğu görülüyor.
Biz de daha önce kulislerden aktardığımız bilgilerde torba yasanın 80 maddeden oluşacağını belirtmiştik. Bugün açıklama geldi ve torba yasanın 80 maddeden oluşacağı bildirildi. Peki kanun teklifinin tam metni nedir?
İşte kanun teklifinin tam metni:
MADDE 1- Maddeyle, 815 sayılı Kanunun uygulamada etkinliğinin sağlanması ve
caydırıcılığının arttırılması amacıyla Türkiye limanları arasında kabotaj yapan gemilerin
kaptanlanna ve yabancılara ait deniz taşıtlarının sahiplerine uygulanacak idari para cezasının
üst sının arttırılmıştır.
MADDE 2- Maddede yer alan ceza miktarları güncelliğini yitirdiği için yeni eşik tutarlar
belirlenmiş, bununla birlikte ceza miktannı belirleyen gros ton eşikleri de cezamn daha adaletli
olması amacıyla yeniden ele alınmıştır. Uygulanacak idari para cezasının sebeplerine ulusal ve
uluslararası mevzuat gereği tabi olunan belgelere sahip olunmaması hali ilave edilmiştir.
MADDE 3- Maddede yapılan değişiklik ile izinsiz yolcu taşımaları ile taşıma haddinden
fazla yolcu ve yük taşınmasının can güvenliği bakımından yarattığı tehlikenin daha yüksek
olması nedeniyle cezalann artınmlı uygulanması ve idari yaptırımlann caydıncılığmın
artırılması amaçlanmıştır. Bununla birlikte, maddede yapılan değişiklikle ihlalin tekran halinde
her seferinde donatana uygulanacak idari para cezası arttığından kaptana uygulanacak cezamn
da arttığı, ancak geminin kaptammn her ihlalde aynı kişi olmayabileceği dolayısıyla suçun
şahsiliği ilkesi göz önünde bulundurularak kaptamn farklı olması halinde uygulanacak idari
para cezasımn artınmsız miktar üzerinden hesaplanacağı hususu düzenlenmiştir. Böylece
kaptana şahsi olarak tekrar eden ihlaline uygun idari para cezası düzenlenecektir.
MADDE 4- Haciz işlemlerinin hızlı, etkin ve dinamik bir yapıda yürütülmesi, haciz
tatbiki sırasmda gelişen bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanılması ve gelişen teknolojiye
uygun yeni usul ve esaslarının belirlenmesi zorunluluk haline gelmiştir.
Bu kapsamda, maddeyle 6183 sayılı Kanunun 78 inci maddesinde değişiklik yapılmakta
ve haciz zaptının elektronik ortamda düzenlenmesine imkân sağlanmaktadır.
Aynca, yeni düzenleme ile haciz zaptımn elektronik ortamda düzenlenmesine ilişkin
usul ve esaslan belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili kılınmaktadır.
MADDE 5- Maddeyle, özelleştirme kapsamına alınan kuruluşlar dahil 233 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname hükümlerine tâbi iktisadi devlet teşekkülleri ve kamu iktisadi
kuruluşlan ile bunlann müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri, faaliyeti devam eden kamu
bankaları, büyükşehir belediyeleri, belediyeler, il özel idareleri ve bunlara ait tüzel kişilerin
veya bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar ile borcunu ödemede
çok zor duruma düştüğü inceleme raporu ile tespit edilen diğer mükelleflerin, Devlete ait olan
ve 6183 sayılı Kanun kapsamına giren borçlarına karşılık, mülkiyeti bu idarelere ait ve üzerinde
herhangi bir takyidat bulunmayan taşınmazlarından merkezi yönetim kapsamındaki kamu
idarelerince ihtiyaç duyulanlar ile 29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz
Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilecek olanlann bütçenin gelir ve gider hesapları ile
ilişkilendirilmeksizin satın alınmasına imkan veren ve 31/12/2023 tarihinde sona erecek olan
6183 sayılı Kanunun geçici 8 inci maddesinin uygulama süresi 31/12/2028 tarihine
uzatılmaktadır.
MADDE 6- Konut fmansmam sisteminin gelişmesi, hem bireylerin konut ihtiyacının
karşılanması hem de inşaat ve fınans sektörleri ile bunlarla ilişkili diğer sektörlerin büyümesi
ve derinleşmesi açısından büyük öneme sahiptir. Bu kapsamda, konut finansmanı öteden beri
vergisel düzenlemelerle de desteklenmiş olup; 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun
değişikliğe konu 29 uncu maddesinin (i), (r) ve (y) bentleriyle, kooperatifler aracılığıyla Toplu
Konut İdaresi Başkanlığı ve bankalar tarafından açılan konut kredileri ile 6/12/2012 tarihli ve
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 57 nci (mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası
Kanununun 38/A) maddesinde tanımlanan konut fınansmam kapsamında kullandmlan krediler
ve yapılan sigorta işlemleri dolayısıyla lehe alınan paralar banka ve sigorta muameleleri
vergisinden istisna tutulmuştur.
Ancak, söz konusu istisna düzenlemelerinde konut finansmanı kapsamında
kullandırılan kredilere yönelik herhangi bir sınırlama getirilmemesi, düşük maliyetli konut
kredisi kullanmak suretiyle temel ihtiyaçtan fazla konut edinilmesinin önünü açmıştır. Öte
yandan, mülga 2499 sayılı Kanunun 38/A maddesinde yer alan tamm dolayısıyla, sahip olunan
konutların teminatı altında kullanılan kredilerin de konut finansmanı kapsammda sayılması,
mevcut konutlann teminat gösterilerek ihtiyaç kredisi kullammmın teşvik edilmesine neden
olmuştur.
Sayılan nedenlerle, bannma ihtiyacımn karşılanması amacım aşan konut edinimlerine
ilişkin krediler ile bu kredilere ilişkin yapılan sigortalar dolayısıyla lehe alman paraların söz
konusu istisna düzenlemeleri dışında tutulmasının, istisnayla öngörülen amaçlar açısından daha
uygun olacağı değerlendirilmiştir.
Bu çerçevede, madde ile istisna uygulamasına sınırlama getirilmekte olup, kredinin
kullamidığı tarih itibarıyla üzerine kayıtlı konuta sahip olanlarm doğrudan veya kooperatifler
aracılığıyla kullandıklan konut kredileri dolayısıyla lehe alınan paralar istisna kapsamı dışına
çıkarılmaktadır. Bunun yanı sıra, söz konusu kredi işlemlerine ilişkin yapılan sigortalar
dolayısıyla lehe alınan paralar da istisna kapsamı dışına çıkanimaktadır.
MADDE 7- Düzenlemenin mevcut durumunda, yalmzca internet ortamındaki sosyal ağ
sağlayıcılan üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içeriklerin paylaşılması suretiyle elde
edilen kazançlar için istisna uygulanmaktadır.
Gelişen teknoloji sayesinde, internet ve benzeri elektronik ortamlann kullanımının
hayatın her alamna sirayet etmesi ile benzer faaliyetlerin sosyal ağ sağlayıcısı tanımına
girmeyen elektronik ortamlar üzerinden de yapıldığı görülmekte, ancak mevcut madde
uygulamasının sağladığı vergileme usulü yalmzca sosyal ağ sağlayıcısı üzerinden yapılan bahsi
geçen faaliyetlere ilişkin kazançları kavramaktadır.
Bu nedenle yapılan düzenleme ile gerçek kişilerin; internet sayfası/ sitelerinde veya
herhangi bir dijital platformda metin, görüntü, ses, video gibi içerikleri paylaşması; internet ve
benzeri elektronik ortamlar üzerinden eğitim, yemek tarifi, ürün tanıtımı gibi videolar
paylaşması veya yine bu ortamlar üzerinden veri işleme ve geliştirme gibi içerikler paylaşmak
suretiyle kazanç elde edilmesi de istisna kapsamına alınmaktadır.
Bu sebeple gerçek kişilerin, yapılan düzenleme ile internet ve benzeri elektronik
ortamlar üzerinden elde edecekleri kazançlar da mevcut istisna düzenlemesinin içerisine
alınarak istisnanın kapsamı genişletilmektedir.
MADDE 8- Yapılan düzenleme ile gerçek kişilerce, kanunî ve iş merkezi Türkiye'de
bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki kummlarm ödenmiş sermayesinin en az
%50'sine sahip olunması ve elde edilen kar payının elde edildiği takvim yılına ilişkin yıllık
gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye'ye getirilmesi şartıyla,
elde edilen kar paylanmn yarısı gelir vergisinden istisna edilmektedir.
Aynca, elde edilen kar paylan gelirlerinin yarısı olarak uygulanan istisnaların
azaltılması veya artınlmasma ve yabancı kurumların ödenmiş sermayesinin en az %50'sine
sahip olunması şartına ilişkin olarak da bu oranın azaltılması veya artırılmasına yönelik
Cumhurbaşkanına yetki verilmektedir.
MADDE 9- 193 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasınm (1) numaralı
bendinde yer alan birinci parantez içi hüküm uyarınca mükellefler, ihracat, yurt dışında inşaat,
onarma, montaj ve taşımacılık işleri ile ilgili olarak yapmış oldukları ve belgesini temin
edemedikleri giderlerine karşılık olmak üzere, anılan faaliyetlerden sağlanan hasılatın binde
beşini aşmamak şartıyla hesaplanan bu giderlerini ticari kazancın tespitinde indirim konusu
yapabilmektedir.
Uygulamada, söz konusu düzenleme uyarınca gerçekte fiilen yapılan bir gider
olmamasına rağmen, götürü olarak hesaplanan bu giderlerin kazancın tespitinde indirim konusu
yapıldığı görülmekte, bu uygulama vergi matrahını aşındırmakta ve ihtilaflara neden
olmaktadır. Aynca OECD nezdinde de bu şekilde belgeye dayanmayan götürü gider
uygulamaları eleştiri konusu yapılmaktadır. Gelinen noktada harcamaların
belgelendirilmesinde sorun olmadığı da dikkate alınarak götürü gider uygulaması yürürlükten
kaldınimaktadır.
MADDE 10- Mevcut düzenlemede, yurt dışına verilen mimarlık, mühendislik, tasarım,
yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kayıt tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifîkasyon gibi
bazı hizmetler ile yabancılara verilen eğitim ve sağlık hizmetlerinden elde edilen kazançlann
%50'si belirli koşullarda mükellefler tarafından beyanname üzerinden indirim konusu
yapılabilmektedir. Madde ile bu hizmetlerden elde edilen kazançlara indirim uygulanabilmesi
için, kazancın tamamının elde edildiği takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesinin
verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye'ye transfer edilmesi şartı getirilmekte ve indirim
oranmın %80 olarak uygulanması sağlanmaktadır.
Ayrıca, Cumhurbaşkanına istisnadan faydalanılabilmesi için Türkij'e'ye transfer
edilmesi gereken kazanç tutarını belirleme yetkisi verilmektedir.
MADDE 11- 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasımn (3) numaralı
bendi kapsamında, yıllara sari inşaat ve onanm işlerini yapanlara ödenen istihkak bedelleri
üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır. Cumhurbaşkanının tevkifat oramm sıfıra kadar
indirme veya bir katına kadar artırma yetkisi bulunmaktadır.
Maddeyle, yıllara sari inşaat ve onarım işlerini yapanlara ödenen istihkak bedelleri
üzerinden yapılacak tevkifat oranının belirlenmesine ilişkin yetki genişletilmektedir.
MADDE 12- Yapılan düzenleme ile yabancı para cinsinden ihraç edilen menkul
kıymetlerden sağlanan gelirler ve döviz cinsinden açılmış hesaplardan elde edilen faiz gelirleri
ve kar paylan üzerinden Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesi kapsamında yapılacak
vergi tevkifatma ilişkin oranı ayrı ayn veya birlikte %40'a kadar artırmaya ve geçici 67 nci
maddede yer alan oranlan her bir sermaye piyasası aracı, ihraç edenler, ihraç veya iktisap tarihi,
hesap türü, hesap açılış tarihi, kazanç ve irat türü ile bunlarm vadesi, elde tutulma süresi ve
bunlan elde edenler itibanyla, yatırım fonlannın katılma belgelerinin fona iade edilmesinden
veya diğer şekillerde elden çıkarılmasından elde edilen kazançlar için fonun portföy yapısına
göre, ayn ayn %40'a kadar artırma konusunda Cumhurbaşkamna yetki verilmektedir.
MADDE 13- 193 sayılı Kanunun, geçici 72 nci maddesinde düzenlenen sporcu
ücretlerinin sabit oranlarda tevkif suretiyle vergilendirilmesi ve elde edilen ücret gelirlerinin
gelir vergisi tarifesinin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşması halinde yıllık gelir
vergisi beyannamesi ile beyan edilmesine ilişkin uygulamanın süresinin 31/12/2023 tarihi
itibanyla sona erecek olması nedeniyle, maddenin uygulama süresi 31/12/2028 tarihine kadar
uzatılmaktadır.
Ayrıca, Cumhurbaşkanına maddenin uygulama süresini beş yıla kadar uzatma ve
tevkifat oranlarını artırma ve azaltma yetkisi verilmektedir.
MADDE 14- Yapılan düzenleme ile 10/2/2005 tarihli ve 5300 sayılı Tarım Ürünleri
Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin elden çıkarılmasından
doğan kazançlar için gelir ve kurumlar vergisi açısından var olan ve 31/12/2023 tarihi itibarıyla
sona erecek olan istisnanın uygulama süresi 31/12/2028 tarihine kadar uzatılmaktadır.
Aynca, Cumhurbaşkanına maddenin uygulama süresini beş yıla kadar uzatma yetkisi,
Hazine ve Maliye Bakanlığına bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirleme
yetkisi verilmektedir.
MADDE 15- Maddeyle, Gelir İdaresi Başkanlığı sistemlerinde yer alan ve 213 sayılı
Kanunun 5 inci maddesi kapsamında üçüncü kişilerle paylaşılabilecek bilgilerin genel yönetim
kapsamındaki kamu idareleri dışındaki kamu kurum ve kuruluşları ve gerçek veya tüzel kişilerle
paylaşılması karşılığında sorgu veya dönen kayıtlar karşılığında katılma payı alınması
öngörülmektedir.
Sorgu veya dönen kayıt başına 25 kuruştan az olmamak üzere alınabilecek katılma
payının tutarı, sorgulanan veya dönen verinin sayısı, boyutu ve kapsamı, verinin sorgulama
dışında toplu olarak paylaşılması durumunda paylaşılan verinin sayısı, boyutu, kapsamı ve
mükellef sayısı ayn ayrı veya birlikte dikkate alınarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca
belirlenebilecektir. Katılma paylan, yeni bir belirleme yapılmadığı sürece, her yıl bir önceki
yıla ilişkin olarak bu Kanun uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılacaktır.
Katılma paylan, takvim yılınm üçer aylık dönemleri itibarıyla Gelir İdaresi Başkanlığı
tarafından paylaşılan veriler üzerinden hesaplanarak bu dönemleri takip eden ayın sonuna kadar
veri paylaşılanlara bildirilecek ve bildirimin yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar
ödenecektir.
Süresinde ödeme yapmayanlarla ödeme yapılıncaya kadar bilgi paylaşımı yapılmayacak
ve süresinde ödenmeyen katılma payları gecikme zammı ile birlikte 6183 sayılı Kanun
hükümlerine göre vergi dairelerince takip ve tahsil edilecektir.
Maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca
belirlenecektir.
MADDE 16- Sanayi sicil belgesini haiz mükelleflerce münhasıran imalat sanayiinde
veya Ar-Ge, yenilik ve tasanm faaliyetlerinde bulunan mükelleflerce bu faaliyetlerinde
kullanılmak üzere ya da yatırım teşvik belgesi bulunan mükelleflerce bu belge kapsamında
31/12/2023 tarihine kadar iktisap edilen yeni makina ve teçhizat için uygulanacak amortisman
oran ve süreleri, mevcut faydalı ömür sürelerinin yansı dikkate alınmak suretiyle
hesaplanmaktadır. Madde ile 31/12/2023 tarihinde sona eren uygulamanın süresi 31/12/2024
tarihine kadar uzatılmaktadır.
MADDE 17- Düzenleme ile bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler,
ödeme ve elektronik para kuruluşlan, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri,
sermaye piyasası kurumlan ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketlerinin geçici
vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapacaklan enflasyon
düzeltmesi sonucu oluşacak kar veya zararlann kazancın tespitinde dikkate alınmaması
öngörülmektedir.
Aynca Cumhurbaşkanına, amlan kurumlarca geçici vergi dönemleri de dahil olmak
üzere 2026 hesap döneminde enflasyon düzeltmesi yapılması durumunda, enflasyon düzeltmesi
sonucu oluşacak kar veya zararların kazancın tespitinde dikkate alınmaması yönünde
düzenleme yapma yetkisi verilmektedir.
MADDE 18- İl seçim kumlu üyelerinin belirlenme tarihi Cumhurbaşkanı, Milletvekili
Genel, mahalli ve halkoylaması seçim takvimi içerisine denk gelmesi durumunda seçimlerin
sıhhatli ve idari yeknesaklık içerinde yürütülmesi amacıyla il seçim kurulunun oluştumlmasmm
seçimin yapıldığı yılı takip eden yılın ocak ayının sonuna ertelenmesi amaçlanmaktadır.
MADDE 19- İlçe seçim kumlu üyelerinin belirlenme tarihi Cumhurbaşkanı,
Milletvekili Genel, mahalli ve halkoylaması seçim takvimi içerisine denk gelmesi dummunda
seçimlerin sıhhatli ve idari yeknesaklık içerinde yürütülmesi amacıyla ilçe seçim kumlunun
oluştumlmasmm seçimin yapıldığı yılı takip eden yılın ocak ayının sonuna ertelenmesi
amaçlanmaktadır.
MADDE 20- Anayasa Mahkemesinin 9/11/2022 tarihli ve E.2018/123, K.2022/138
sayılı Karan ile 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 587 nci maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendinde yer alan " ...,ücreî cetvelleri ...bu değerlendirmeler kapsamında
yapılacak ödemeler ile..." ibaresi; Anayasanın ikinci Kısım İkinci Bölümü'nde yer alan
mülkiyet hakkına ilişkin bir düzenleme içerdiğinden Anayasanın 104 üncü maddesinin on
yedinci fıkrasının ikinci cümlesi uyarmca Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile
düzenlenemeyecek yasak alan içinde kaldığı gerekçesiyle iptal edilmiş ve Kararın Resmî
Gazete'de yayımlanmasından başlayarak 9 ay sonra yürürlüğe gireceğine karar verilmiştir.
Madde ile, 278 sayılı Kanunda yer alan ancak 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname ile kaldırılarak 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenen
ve Anayasa Malıkemesi Kararı ile iptal edilen hükmün söz konusu madde ile yeniden
düzenlenmesi amaçlanmaktadır.
MADDE 21- 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun ek 2 nci maddesinin (2) numaralı
fıkrasının (a) bendi uyannca. Kalkınma Bakanlığınca yayımlanan cari yıl yatırım programında
yer alan yatınmlardan ve Millî Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil
Güvenlik Komutanhğımn bu programda yer almayan kamu yatınmlarmdan uluslararası ihaleye
çıkarılanlann ihalesini kazanan veya yabancı para ile finanse edilenlerin yapımını üstlenen ana
yüklenici firmaların faaliyetlerine Vergi, Resim, Harç İstisnası Belgesine bağlı olarak damga
vergisi istisnası uygulanmak suretiyle ülkeye döviz girişinin sağlanması ve ülkeden döviz
çıkışının engellenmesi amaçlanmakta iken, ek 2 nci maddede yer alan "Uluslararası ihale:
Kamu kurum ve kuruluşlan tarafından yerli ve yabancı fırmalann ayrı ayrı veya birlikte
iştirakine açık olarak çıkılan ve yabancı firmalarca da teklif verilen ihale" şeklindeki tanımda
bulunan "ve yabancı firmalarca da teklif verilen" ibaresi Anayasa Mahkemesi'nin 24/12/2020
tarihli ve E:2020/15; K:2020/78 sayılı Kararı ile hukuki öngörülebilirlik ve belirlilik ilkelerine
aykın olduğu gerekçesiyle iptal edilmiş olup, söz konusu Karar 28/4/2021 tarihli ve 31468
sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrasında, yabancı firmalarca teklif verilmese
dahi. Kanunun ek 2 nci maddesinin 2/a fıkrasında belirtilen yatırımlara ilişkin olarak ihale
makamlannca, yerli ve yabancı isteklilere açık olarak çıkılan tüm ihalelerde düzenlenen
kağıtlara damga vergisi istisnası uygulanması söz konusu olmaktadır. Bu durum, tam mükellef
firmalar tarafından üstlenilen söz konusu ihalelerde, yerli ve yabancı firmalar arasında rekabet
oluşturmak suretiyle hem kamunun yatırım maliyetinin düşürülmesi hem de ülkeden döviz
çıkışının engellenmesi amacının dışına çıkılmasına ve vergi kaybına neden olmaya başlamıştır.
Madde ile, halihazırda cari yıl yatırım programlan Cumhurbaşkanı Kararlan ile
yürürlüğe konulduğundan, 488 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a)
bendinde (mülga) Kalkınma Bakanlığına yapılan atıfta değişiklik yapılmakta, aynca anılan
bentte sayılan yatırımlara yönelik istisna uygulamasının genel amacına hizmet etmeyen
uluslararası ihaleye çıkarılanlar yönüyle kaldıniması, damga vergisi istisnasımn yalnızca
ülkeye döviz girişine hizmet eden yabancı para ile finanse edilen yatınmlar yönünden devamı
amaçlanmaktadır.
MADDE 22- 28/2/2023 tarihli ve 32118 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa
Mahkemesinin 13/12/2022 tarihli ve E:2022/125; K:2022/162 sayılı Karan ile, 488 sayılı
Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun "II. Kararlar ve mazbatalar" başlıklı
bölümünün 2 nci fıkrasmm parantez içi hükmünde yer alan "Sözleşmenin düzenlenmiş olması
durumunda sözleşmeye ilişkin damga vergisi ret ve iade edilmez." cümlesi, ihalenin iptal
edilmesi durumunda ihale kararımn hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga
vergisinin ret ve iade edilmesine imkân tanınmışken, ihalenin iptaline istinaden ihale üzerine
bırakılan isteklinin değişmesi nedeniyle sözleşmenin uygulanma kabiliyetinin kalmadığı
durumlarda sözleşmenin hülcmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisinin ret
ve iade edilmesine imkân tanınmamasmın çelişkili bir uygulamaya sebebiyet verdiği, bu şekilde
ihale sonucu imzalanan sözleşmenin uygulanamaz duruma gelmesi halinde, sözleşmenin
hükmünden faydalanılmayan dönemlere yönelik damga vergisinin ret ve iade edilmemesinin
kişilere aşın külfet yüklediği ve kuralın orantılı olmadığı gerekçeleriyle iptal edilmiştir.
İhale kararına ait damga vergisi yönünden Kanunla sağlanan belirlilik ve hukuki
öngörülebilirlik, iptal kararı sonrası sözleşmeler yönüyle sağlanamadığından, oluşan hukuki
boşluk yeni ihtilaflan ve uygulama farklılıklarım beraberinde getirmektedir.
Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi karan dikkate alınarak yapılan düzenleme ile, ihale
kararlarında olduğu gibi, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki
kurum ve kuruluşlara şikâyet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikâyet ya da yargı kararı
üzerine ihalenin iptal edilmesi hâlinde, iptal edilen ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile
düzenlenen sözleşmenin de hükmünden yararlanılmayan kısmının iadesine imkan
sağlanmaktadır. Böylece, ihalenin iptali olmaksızın sadece ihale üzerine bırakılan isteklinin
değişmesi durumunda mevcut ihale karan ve sözleşmenin damga vergilerinin iade
edilmeyeceği hususu açıklığa kavuşturulmaktadır.
MADDE 23- İlgililerin bir kusuru olmaksızın nüfus idarelerinden kaynaklanan maddi
hatalar nedeniyle nüfus idarelerince yapılan re'sen düzeltmelere istinaden ticaret sicilinde
yapılan düzeltmeler harçtan istisna tutularak vatandaş mağduriyetlerinin önlenmesi
amaçlanmaktadır.
MADDE 24- İlgililerin bir kusuru olmaksızın nüfus idarelerinden kaynaklanan maddi
hatalar nedeniyle nüfus idarelerince yapılan re'sen düzeltmelere istinaden tapu kayıtlannın
tashihleri tapu harcından istisna tutularak vatandaş mağduriyetlerinin önlenmesi
amaçlanmaktadır.
MADDE 25- Yapılan düzenleme ile denizcilik mevzuatında yer alan düzenlemelere
paralel olarak 492 sayılı Kanunun 98 inci, 102 nci ve 107 nci maddelerinde yer alan yola
elverişlilik belgesinin adı liman çıkış belgesi olarak değiştirilmektedir.
MADDE 26- 492 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) bendi
uyarınca, Kalkınma Bakanlığınca yayımlanan cari yıl yatırım programında yer alan
yatırımlardan ve Millî Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik
Komutanlığının bu programda yer almayan kamu yatırımlarından uluslararası ihaleye
çıkarılanların ihalesini kazanan veya yabancı para ile finanse edilenlerin yapımını üstlenen ana
yüklenici firmaların faaliyetlerine Vergi, Resim, Harç İstisnası Belgesine bağlı olarak harç
stisnası uygulanmak suretiyle ülkeye döviz girişinin sağlanması ve ülkeden döviz çıkışının
engellenmesi amaçlanmakta iken, ek 1 inci maddede yer alan "Uluslararası ihale: Kamu kurum
ve kuruluşlan tarafından yerli ve yabancı firmaların ayrı ayrı veya birlikte iştirakine açık olarak
çıkılan ve yabancı firmalarca da teklif verilen ihale" şeklindeki tanımda bulunan "ve yabancı
firmalarca da teklif verilen" ibaresi Anayasa Mahkemesi'nin 24/12/2020 tarihli ve E:2020/15,
K:2020/78 sayılı Karan ile hukuki öngörülebilirlik ve belirlilik ilkelerine aykırı olduğu
gerekçesiyle iptal edilmiş olup, söz konusu Karar 28/4/2021 tarihli ve 31468 sayılı Resmî
Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrasında, yabancı firmalarca teklif verilmese
dalıi. Kanunun ek 1 inci maddesinin 2/a fıkrasında belirtilen yatınmlara ilişkin olarak ihale
makamlannca, yerli ve yabancı isteklilere açık olarak çıkılan tüm ihalelerde yapılan işlemlere
harç istisnası uygulanması söz konusu olmaktadır. Bu durum, tam mükellef firmalar tarafından
üstlenilen söz konusu ihalelerde, yerli ve yabancı firmalar arasında rekabet oluşturmak suretiyle
hem kamunun yatırım maliyetinin düşürülmesi hem de ülkeden döviz çıkışının engellenmesi
amacının dışına çıkılmasına ve harç kaybına neden olmaya başlamıştır.
Madde ile, halihazırda cari yıl yatınm programlan Cumhurbaşkam Kararlan ile
yürürlüğe konulduğundan, 492 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasımn (a)
bendinde (mülga) Kalkınma Bakanlığına yapılan atıfta değişiklik yapılmakta, ayrıca anılan
bentte sayılan yatınmlara yönelik istisna uygulamasının genel amacına hizmet etmeyen
uluslararası ihaleye çıkanlanlar yönüyle kaldıniması, harç istisnasının yalnızca ülkeye döviz
girişine hizmet eden yabancı para ile finanse edilen yatınmlar yönünden devamı
amaçlanmaktadır.
MADDE 27- Yapılan düzenleme ile denizcilik mevzuatında yer alan düzenlemelere
paralel olarak 492 sayılı Kanuna bağlı (7) sayılı tarifenin;
- II/3 fıkrası değiştirilmekte, liman çıkış belgelerinden alınacak harçlara ilişkin tarife
oluşturulmaktadır.
- II/8-a bendi değiştirilerek, mevcut uygulamada ismi değiştirilen belgelerin yeni
isimlerine yer verilmekte, Harçlar Kanunu kapsamında bulunmayıp denizcilik mevzuatında yer
alan diğer sörvey belgeleri harç kapsamına alınmakta, aynca (a) ve (b) bentlerindeki harç
tutarlan yeniden belirlenmektedir.
- 11/10 fıkrası değiştirilmekte, seyir izin belgelerinden alınacak harçlara ilişkin tarife
oluşturulmaktadır.
MADDE 28- Yapılan düzenleme ile bağlama kütüğüne kayıtlı gemi, deniz ve iç su
araçlarının bağlama kütüğü ruhsatnameleri yıllık harca tabi tutulmakta, tarife değiştirilerek
bağlama kütüğüne kaydedilen söz konusu araçlara verilecek ruhsatnamelerden alınacak harçlar
yeniden belirlenmektedir. Aynca birden fazla yıl için düzenlenen ruhsatnamelerde harcın,
düzenlemenin/yenilemenin yapıldığı tarihte geçerli harç tutan ile ruhsatnamenin geçerlik
süresinin çarpımı suretiyle hesaplanacağı hususu açıkça düzenlenmektedir.
MADDE 29- Maddenin birinci fıkrasında yer alan "Türk hava araçları" ibaresinin
Kanunda tanımı bulunmamakla birlikte "Türk sivil hava aracı" ibaresinin Kanunun 3 üncü
maddesinde tanımı yer almaktadır. Bu kapsamda Kanunun geneliyle uyumluluğu açısından
mevcut fıkraya "sivil" ibaresi eklenmektedir.
Aynca, uçak üreticilerinden kaynaklı uçak teslimindeki gecikmeler, sıklıkla yaşanan
motor anzalan, uçucu ekip yetersizliği ve yolcu talebinde beklenmeyen artışlar gibi sebeplerle
yabancı hava yolu şirketlerinden kiralama yapılması bir zorunluluk haline geldiğinden, bu
şekilde kiralanan uçaklar mümkün olduğu ölçüde yurtdışı uçuşlarında kullanılmakla beraber
kiralama ihtiyacının artmasıyla birlikte bu uçaklarm yurtiçinde de kullamiması ihtiyacı hâsıl
olmuştur. Bu nedenle maddede kiralanan yabancı tescilli hava araçlarıyla da ülkemiz içinde iki
nokta arasında havayolu ile ticari amaçla yolcu, posta ve yük taşıması yapılabilmesine imkan
sağlanmaktadır.
MADDE 30- Madde ile, vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar tarafından sorumlu
sıfatıyla 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilerek ödenen katma değer vergisinin indirim
konusu yapılmasına ilişkin düzenleme yapılmaktadır.
MADDE 31- Madde ile 3065 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinde değişiklik yapılarak,
iade hakkım kısmen veya tamamen kaldırma veya yeniden koyma ve bu şekilde iade hakkı
kısıtlanan mal veya hizmetleri belirleme konusunda Cumhurbaşkanına yetki verilmektedir.
MADDE 32 - Madde ile, vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanların katma değer
vergisi beyannamelerini verecekleri tarihe ilişkin düzenleme yapılmaktadır.
MADDE 33- Madde ile, vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanların beyan ettikleri
katma değer vergisi tutarlarını ödeme tarihine ilişkin düzenleme yapılmaktadır.
MADDE 34- 3996 sayılı Bazı Yatınm ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli
Çerçevesinde Yaptıniması Hakkında Kanuna göre yap-işlet-devret modeli çerçevesinde
gerçekleştirilecek projeler ile 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 7 nci
maddesine göre Yüksek Planlama Kurulu tarafından kiralama karşılığı yaptırılmasına karar
verilen sağlık tesislerine ilişkin projeler ve 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 23 üncü
maddesine göre Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kiralama karşılığı yaptırılmasına karar
verilen eğitim öğretim tesislerine ilişkin projelerden 31/12/2023 tarihine kadar ihale veya
görevlendirme ilam yayımlanacak olanların; ihale edilmesi ile görevlendirilen veya projeyi
üstlenenlere yatırım döneminde proje kapsamında yapılan mal teslimleri ve hizmet ifaları
KDV den istisna edilmiştir. Madde ile, istisnanın uygulama süresi "31/12/2028" tarihine kadar
uzatılmaktadır.
MADDE 35- Şehir içi raylı ulaşım sistemleri, metro, tramvay, teleferik, telesiyej ve
funiküler ile bunların hatlan, istasyonlan, yolcu terminalleri ve durakları ve bu iş ve işlemlerle
ilgili tesisler ile eklenti veya bütünleyici parçalannm Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı,
belediyeler ve bunlann bağlı kuruluşları arasında yapılacak devir ve teslimleri 31/12/2023
tarihine kadar KDV'den istisnadır. Madde ile, istisnanın uygulama süresi "31/12/2028" tarihine
kadar uzatılmaktadır.
MADDE 36- 5510 sayılı Kanunun geçici 41 inci maddesi kapsamında taşınmazların
Sosyal Güvenlik Kurumuna devir ve teslimi ile bu taşınmazların Sosyal Güvenlik Kurumu
tarafından devir ve teslimi 31/12/2023 tarihine kadar KDV'den istisnadır. Madde ile, istisnanın
uygulama süresi "31/12/2028" tarihine kadar uzatılmaktadır.
MADDE 37- Madde ile, ihalelerin elektronik ortamda yapılması ile ihalelere uzaktan
erişim sağlanarak katılımın arttıniması ve kamu mallarının daha yüksek fiyata özelleştirilerek
kamu gelirinin arttınlması amaçlanmaktadır.
MADDE 38- 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine
Dair Kanun ile tütün, tütün mamulleri ve alkol piyasasının düzenlenmesine, tütün, tütün
mamulleri ve alkolün Türkiye'de üretimine, iç ve dış alım ile satımına ilişkin usul ve esaslar
belirlenmektedir. Söz konusu Kanunun konusunu teşkil eden tütün, tütün mamulleri ve alkollü
içkiler yoğun bir şekilde kaçakçılığa ve kayıt dışı üretime konu edilmektedir. Kaçakçılık ve
kayıt dışı üretimin sonucu olan haksız rekabetin önlenerek tüm taraflann mali ve teknik
mevzuata uygun davranmasının sağlanması, şeffaf ve eşitlikçi bir piyasa tesisi için elzemdir.
Bahsedilen eşyanın kaçakçılığa konu edilmesi durumunda oluşan vergi kaybı ve haksız rekabet
ortamı ülke ekonomisine zarar verirken, piyasaya arz edilen standart dışı ve kalitesiz ürünler,
üretildiği koşullar ve içerdiği maddeler sebebiyle çevre ve toplum sağlığım tehdit etmektedir.
Son dönemde ülkemizde, kaçakçılıkla mücadele kapsamında gerçekleştirilen
denetimlerde ve yapılan operasyonlarda; yasa dışı yollarla yurt içinde üretilen makaron ile
usulsüz bir şekilde piyasaya sürülen sarmalık kıyılmış tütün ve nargile tütünü gibi tütün
mamullerinde ciddi artış olduğu tespit edilmiştir. Sektörde değişen kaçakçılık trendi ve
konjonktür ile usulsüzlükler sonucu ortaya çıkan vergi ziyaı, mücadele faaliyetlerinde yeni
trende uygun şekilde güncellenmiş etkin bir denetim mekanizması tesisini ve yeni kaçakçılık
yöntemlerini önlemeye yönelik caydıncı yasal düzenlemelerin mevcudiyetini zorunlu
kılmaktadır.
Bu doğrultuda Anayasa Mahkemesinin 2023/32 esas, 2023/138 karar sayılı karan da
nazara alınarak, maddede yapılan değişiklikle, uzun sürmesi muhtemel adli süreç esnasında
yasa dışı üretim, satış ve sunum faaliyetlerinin devam ettirilme ihtimaline karşılık oluşacak
kamu zararım önlemek amacı ile 4733 sayılı Kanuna, 4250 sayılı Kanuna, 213 sayılı Kanunun
359 uncu maddesi ile 5607 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin onuncu, onaltıncı, onyedinci,
onsekizinci, yirminci ve yirmibirinci fıkralarına aykırı fiillerden soruşturma ve/veya
kovuşturma başlatılması durumunda 4733 sayılı Kanun kapsamında yürütülen faaliyetlere
ilişkin verilen belgelerin, durumun Bakanlığa yargı merciince bir hafta içerisinde
bildirilmesiyle veya başka bir suretle Bakanlıkça Öğrenilmesi durumunda askıya alınacağı ve
altı ayda bir Bakanlıkça adli süreçte yaşanan gelişmeler ve gerçek ve tüzel kişiler tarafından
sunulan belgelerde dikkate alınarak alman kararın gözden geçirileceği hususu
düzenlenmektedir. Tüzel kişilerin, şirketlerin organ veya temsilcisi ya da organ veya temsilci
olmamakla birlikte bu tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde görev üstlenen bir kişi tarafından
tüzel kişinin, şirketin yararına işlenmesi durumunda da madde hükümleri uygulanacaktır.
Belirtmek gerekmektedir ki, kovuşturmaya yer olmadığına dair karann kesinleşmesi veya
mahkemelerce mahkûmiyet dışında başkaca bir hüküm veya hükmün açıklanmasının geri
bırakılmasma karar verilmesi durumunda bu hükmün kesinleşmesi de beklenmeksizin faaliyete
devam edilebilecektir. Hükmün açıklanmasımn geri bırakılması karanna karşı kesinleşme
sürecinin kısa olması göz önünde bulundurularak, askıya alma karanmn kalkması için söz
konusu karann kesinleşmesi aranmamaktadır. Diğer taraftan kovuşturmaya yer olmadığına dair
verilen kararm kesinleşme sürecinin kısa olması ve kaldırılması durumunda devirden kaynaklı
oluşabilecek zararların önüne geçmek adına askıya alınma karanmn kaldıniması için söz
konusu karann kesinleşmesi aranmaktadır.
Madde ile, söz konusu sektörün dinamikleri ve aktörleri de dikkate alınarak kamu yararı
ve bireysel yarar arasında dengeli, ölçülü bir düzenlemenin hayata geçirilmesi
amaçlanmaktadır.
MADDE 39- Kamu İhale Kanunun geçici 4 üncü maddesinin beşinci fıkrasının ikinci
cümlesine 5/12/2019 tarihli ve 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 45.
Maddesiyle eklenen; " ... Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğünün idareler adına
gerçekleştireceği taşıt alımı, taşıt kiralama, akaryakıt alımı ile ilaç, tıbbi malzeme ve tıbbi cihaz
alımlarında ..." ibaresi ile. Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğünce gerçekleştirilen taşıt
alımı, taşıt kiralama, akaryakıt alımı ile ilaç, tıbbi malzeme ve tıbbi cihaz alımlarında 4734
sayılı kanunun 3 maddesi (g) bendinde belirtilen parasal limitin uygulanmayacağı
öngörülmüştür.
Ancak 12/9/2023 tarihli ve 32307 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, Anayasa
Mahkemesi'nin 18/5/2023 tarihli ve E: 2020/11, K: 2023/98 sayılı karan ile 7194 sayılı
Kanunun 45. Maddesi ile 4734 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin beşinci fıkrasının
ikinci cümlesine eklenen "... Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğünün idareler adına
gerçekleştireceği taşıt alımı, taşıt kiralama, akaryakıt alımı ile ilaç, tıbbi malzeme ve tıbbi cihaz
alımlarında..." ibaresinin Anayasaya aykın olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Kararın gerekçesinde özetle; "Kuralda söz konusu mal ve hizmetler 4734 sayılı
Kanun 'dan istisna tutulmakla birlikte buna ilişkin herhangi başka bir usul düzenlenmemiştir.
DMO'nun söz konusu mal ve hizmet alımlarında hangi usul ve esaslar çerçevesinde ihale
yapacağı, mal ve hizmet alımlarında hangi kanuni hükümlere bağlı olacağı belirli değildir. Bu
durumda istisna getirilen alana ilişkin ihalelerde saydamlık, hesap verilebilirlik, fırsat eşitliği
ve öngörülebilirlik ilkelerinin güvenceye alındığı söylenemez. " hükmüne yer verilmiştir.
Madde ile, Anayasa Mahkemesinin iptal kararında belirtilen hususlar dikkate alınarak,
DMO'nun idareler adına gerçekleştireceği taşıt alımı, taşıt kiralama, akaryakıt alımı ile ilaç,
tıbbi malzeme ve tıbbi cihaz alımlarında uygulanacak temel ilkeler ve bu alımlarda uygulanacak
ihale usulleri belirlenerek, diğer usul ve esaslann ise yönetmelikle düzenlenmesi amaçlanmıştır.
MADDE 40- 6/2/2023 tarihinde yaşanan deprem afetlerine bağlı olarak, başta işçilik
maliyetleri olmak üzere yapım işlerinin girdi fıyatlannda öngörülmeyen artışlar meydana
gelmiştir. Bu durum depremlerden önce veya hemen sonra yapılan ihaleler sonucunda
sözleşmeye bağlanan işlerde, sözleşme fîyatlannın güncelliğim azaltmış ve yüklenicilerin işleri
sağlıklı bir şekilde yürütmesini zorlaştırmıştır. Bu çerçevede, 1/3/2023 tarihinden önce 4734
sayılı Kanuna göre ihalesi yapılarak Türk lirası üzerinden imzalanan ve bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarih itibarıyla devam eden yapım işi sözleşmelerinin, 1/1/2024 tarihinden itibaren
gerçekleştirilen kısımlan için ihale dokümamnda fiyat farkı hesaplanmasına ilişkin hüküm
bulunan sözleşmelerde ilave fiyat farkı, ihale dokümamnda fiyat farkı hesaplanmasına ilişkin
hüküm bulunmayan sözleşmelerde ise fiyat farkı verilebilmesi imkânı getirilmektedir.
Ayrıca, yaşanan gelişmelerden olumsuz etkilenen yüklenicilerin cezai şartlarla
karşılaşmalarım önlemek amacıyla madde kapsamındaki yapım işi sözleşmelerinde altı ayı
geçmemek üzere idarece süre uzatımı verilebileceği düzenlenmektedir.
Ek fiyat farkı ve süre uzatımının sınırları gibi temel hususlar maddede düzenlenmekle
birlikte, uygulamaya ilişkin aynntı ve teknik detaylar hakkında düzenleme yapmak üzere
Cumhurbaşkanına yetki verilmektedir.
4734 sayılı Kanundan istisna edilen yapım işleri ile kamu kurumu niteliğinde meslek
kuruluşları ve üst birliklerinin taraf olduğu veya bu kuruluş veya birliklerin kaynaklarıyla
karşılanan yapım işlerinden Türk lirası üzerinden yapılan sözleşmeler için de maddeye uygun
olarak ilgili mevzuatında düzenleme yapılabilmesi imkânı getirilmektedir.
MADDE 41- Mahalli idarelerin yurtiçi piyasalarda gerçekleştirecekleri tahvil ihraçları
Hazine ve Maliye Bakanlığının iznine tabi iken kira sertifikalarına ilişkin hüküm
bulunmamaktadır. Mevzuattaki söz konusu boşluğun giderilmesi adına ilgili kuruluşların fon
kullamcısı olacakları kira sertifikası ihraçlarının da Bakanlığın iznine tabi olması
düzenlenmektedir.
MADDE 42- T.C. Devlet Demiryollan İşletmesi Genel Müdürlüğü (TCDD) tarafından
kullanılan veya Hazine ve Maliye Bakanlığı (Bakanlık) tarafından sağlanıp TCDD'ye
devredilen dış finansman kaynaklı proje kredilerinin geri ödemeleri Bakanlık tarafından
yapılmakta ve bu ödemeler Kuruluş adına borç olarak kaydedilmektedir.
TCDD'nin halihazırda söz konusu kredilere ilişkin borçlarını özkaynaklan ve öz
gelirleri ile ödeme imkanı bulunmamaktadır.
Söz konusu düzenleme ile, maddenin yürürlük tarihi itibarıyla TCDD'nin Hazine
garantili kredilerinden Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan üstlenimlerden ve ikrazen
kullandınlan kredilerinden doğan vadesi geçmiş anapara, faiz, masraf ve gecikme zammından
oluşan Hazine alacaklannın TCDD'nin ödenmemiş sermayesine mahsubu amaçlanmaktadır.
MADDE 43- Motorlu araç ticareti yapanlar arasında yapılan sözleşmelerin noterde
düzenlenmesi gerektiğine yönelik ikincil mevzuatta yer alan düzenleme, Kanunda dayanağı
bulunmadığı gerekçesiyle yargıda ihtilaf konusu yapılmıştır. Madde ile söz konusu
düzenlemeye Kanunda açıkça yer verilmesi sağlanmaktadır.
Böylece, vergi güvenliğini teminen, motorlu araç ticareti yapanlann kendi aralannda
yaptıkları adi sözleşmelere istinaden, ÖTV aranmaksızın işlem tesis edilmesinin önüne
geçilmesini sağlamak üzere, söz konusu sözleşmelerin noterde düzenlenmesi gerektiği hususu
açıklığa kavuşturulmaktadır.
MADDE 44- 4760 sayılı ÖTV Kanununun 5 inci maddesinde ihracat istisnası
düzenlenmekte olup. Kanunda serbest bölgelere yapılacak teslimlerin istisna kapsamında
olduğu yönünde bir ifade bulunmamasına rağmen, yargıya intikal eden bazı olaylarda Türkiye
Gümrük bölgesi dışında olduğu kabul edilen serbest bölgelere yapılan teslimlerin ihracat
istisnası hükümleri çerçevesinde işlem görmesi gerektiği yönünde ihtilaflar ortaya çıkmaya
başlamıştır.
Madde ile, halihazırda uygulamanın devamı mahiyetinde, serbest bölgeye yapılan
teslimlerin ihracat istisnası kapsamında olmadığı hususu. Kanuna açıkça yazılmak suretiyle
oluşacak ihtilafların önüne geçilmesi sağlanmaktadır.
MADDE 45- Madde ile, 4760 sayılı Kanunun geçici 6 ncı maddesinin uygulama süresi
uzatılmakta, maddede belirtilen vergi tutarının 213 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenen
yeniden değerleme oramnda artırılmak suretiyle günün sosyal, ekonomik ve mali ihtiyaçlanna
uygun olarak güncellenmesi amaçlanmaktadır.
MADDE 46- 4925 sayılı Kanununa göre, yabancı plakalı taşıtlara düzenlenen idari para
cezalarının tahsili yapılmadan yurdu terk etmelerinin önlenmesi için 6001 sayılı Karayolları
Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun "Geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin
ihlali" başlıklı 30 uncu maddesinin sekizinci fıkrasında ve 2918 sayılı Karayolları Trafik
Kanunun "Para cezalarının ödenme süresi" başlıklı 115 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer
alan düzenlemelere benzer bir düzenleme Kanuna eklenmektedir.
MADDE 47- 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ile petrolün doğrudan ve işlenerek
güvenli ve ekonomik olarak rekabet ortamı içerisinde kullanıcılara sunumuna ilişkin piyasa
faaliyetlerinin şeffaf, eşitlikçi ve istikrarlı biçimde sürdürülmesi gerekmektedir. Lisansla
faaliyet gösterilen imtiyazlı bir sektör olan bu piyasada, sağlıklı ve sürdürülebilir piyasa
yapısının temini için gerek fiziki kaçakçılıkla gerekse fatura ticareti olarak bilinen belge
kaçakçılığı ile mücadele büyük önem arz etmektedir. Bu doğrultuda, Vergi Usul Kanununun
359 uncu maddesinin (a) ve (b) fıkraları kapsamında; muhteviyatı itibanyla yanıltıcı belge
düzenleme veya bu belgeleri kullanma, belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen
sahte olarak düzenleme veya bu belgeleri kullanma suçlan ile Ödeme kaydedici cihaza
gerçekleştirilen eylemler sebebiyle haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet bulunanlara, 5607
sayılı Kanuna aykın fiillerden kesinleşmiş mahkûmiyet bulunması durumunda olduğu gibi
lisans verilmeyecektir.
MADDE 48- 5015 sayılı Kanun ile petrolün doğrudan ve işlenerek güvenli ve ekonomik
olarak rekabet ortamı içerisinde kullanıcılara sunumuna ilişkin piyasa faaliyetlerinin şeffaf,
eşitlikçi ve istikrarlı biçimde sürdürülmesi gerekmektedir. Sağlıklı ve sürdürülebilir piyasa
yapısının temini için kaçakçılıkla mücadele büyük önem arz etmektedir. Kaçakçılık
faaliyetlerinin görünüm şekillerinden biri de halk arasında "fatura ticareti" olarak bilinen mali
usulsüzlüklerdir. Bu doğrultuda Anayasa Mahkemesinin konuya ilişkin karan da nazara
alınarak, maddede yapılan değişiklikle, uzun sürmesi muhtemel adli süreç esnasında kaçakçılık
faaliyetlerinin devam ettirilme ihtimaline karşılık oluşacak kamu zararım önlemek amacı ile
muhteviyatı itibanyla yanıltıcı belge düzenleme veya bu belgeleri kullanma, belgelerin asıl
veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleme veya bu belgeleri kullanma
suçlan ile ödeme kaydedici cihaza yönelik gerçekleştirilen fiiller ile ilgili soruşturma ve/veya
kovuşturmamn bulunması durumunda faaliyetin geçici olarak durdurulacağı ve altı ayda bir
Kurumca alınan kararın gözden geçirileceği hususu düzenlenmektedir. Belirtmek
gerekmektedir ki, kovuşturmaya yer olmadığına dair karann kesinleşmesi veya mahkemece
kesinleşmesine bakılmaksızın mahkûmiyet hükmü dışında bir hüküm veya hükmün
açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda faaliyete devam edilebilecektir.
Diğer taraftan hükmün açıklanmasımn geri bırakılması karanna karşı kesinleşme sürecinin kısa
olması göz önünde bulundurularak, askıya alma kararının kalkması için söz konusu karann
kesinleşmesi aranmamaktadır. Kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karar ile ilgili olarak
ise kesinleşme sürecinin kısa olması ve kaldırılması durumunda ara dönemde devirden kaynaklı
oluşabilecek zararların önüne geçmek adına söz konusu kararm kesinleşmesi aranmaktadır.
Madde ile, söz konusu sektörün dinamikleri ve aktörleri de dikkate alınarak kamu yaran
ve bireysel yarar arasında dengeli, ölçülü bir düzenlemenin hayata geçirilmesi
amaçlanmaktadır.
MADDE 49- Maddeyle, 5345 sayılı Kanunun mülga 27 nci maddesi yeniden
düzenlenerek;
a) Gelir İdaresi Başkanlığma; elektronik ortamda beyanname, bildirim veya form
verilmesi mecburiyeti getirilenlerin. Gelir İdaresi Başkanlığı bilgi işlem sistemlerinin herhangi
bir sebeple hizmet verememesi nedeniyle söz konusu beyanname, bildirim veya formları kanuni
süresinin son gününde verememesi ya da yapılması gereken ödemeleri kanuni süresinde
yapamaması durumunda, herhangi bir hak kaybına uğramamalannı temin etmek amacıyla.
Gelir İdaresi Başkanlığına beyanname, bildirim veya form verme veya ödeme sürelerinin son
gününü kanunî süresinden itibaren 15 günü geçmeyecek şekilde yeniden belirleme yetkisi
verilmektedir.
b) 5/5/2005 tarihli ve 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığı ile İlgili Bazı Düzenlemeler
Hakkında Kanuna 28/11/2017 tarihli ve 7061 sayılı Bazı Vergi Kanunlan ile Diğer Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 81 inci maddesi ile eklenen "Vergiye
gönüllü uyumu artırmak, vergi kayıp ve kaçağı ile mücadele etmek ve tahsilatta etkinliği
artırmak amacıyla mükellefiyet, vergilendirme ve vergiye uyum düzeyine ilişkin yapılacak
çalışmalar için her türlü bilgi, veri ve istatistiği toplamak suretiyle oluşturulacak Risk Analizi
Sistemi üzerinden risk analizi yapmak ve vergiye gönüllü uyum düzeyini ölçmek." hükmünün,
Anayasa Mahkemesinin 5/4/2023 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 9/11/2022 tarihli
2018/123 Esas ve 2022/138 Karar sayılı Karan ile kişisel verilere ilişkin bir düzenleme
niteliğinde olması nedeniyle Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenemeyecek yasak alan
içinde kaldığı gerekçesiyle iptal edilmesi ve Karann Resmî Gazete'de yayımlanmasından
başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verildiğinden, bahse konu düzenlemenin
5345 sayılı Kanuna eklenmesi amaçlanmaktadır.
Maddenin ikinci fıkrasıyla da vergi dairelerince işlem tesis edilmesi gereken işlere ait
olan ve tebliği gereken belgelerin, tebliğe muhatap olan kişilerin 213 sayılı Vergi Usul
Kanununun 107/A maddesi hükümlerine göre tebligat yapılan kişiler olması nedeniyle,
bürokrasinin azaltılması ve etkinliğin sağlanması amacıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun
107/A maddesi hükümlerine göre kurulan teknik altyapı kullanılmak suretiyle Başkanlık
tarafından elektronik ortamda tebliğ edilebilmesine imkân sağlanmaktadır.
MADDE 50- 5345 sayılı Kanunun 29 uncu maddesi kapsamında çalıştırılan sözleşmeli
personelin, Başkanlığın stratejik plan ve performans programlannda belirtilenler dışında kalan
belli bir süre ya da proje ile sınırlı olmayan bilişim hizmetlerinde de tam veya kısmi zamanlı
olarak çalıştınlabilmeleri amaçlanmıştır.
Diğer taraftan, 4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer
Kurum ve Kuruluşlann Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 155 inci
maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan Devlet gelir uzmanlığında en az beş yıl hizmeti
bulunanlarm sınavsız olarak müdür kadrosuna atanmalarına imkân sağlayan ikinci cümlesi
Anayasa Mahkemesinin 09.11.2022 tarihli ve E:2018/123, K: 2022/138 sayılı karanyla iptal
edilmiştir. Söz konusu Karann gerekçesinde özetle; kamu görevlilerinin niteliklerine
dolayısıyla atanma şartlarına yönelik düzenlemelerin münhasıran kanunla düzenlenmesi
gerektiği belirtilerek bu konunun Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle düzenlenmesinin
mümkün olmadığı açıklanmıştır. Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararma istinaden anılan
düzenleme maddeye eklenmektedir.
MADDE 51- Madde ile finansal sıkıntıda olan işletmelerin borçlarını yeniden
yapılandırabilmelerine imkan sağlayan mevcut düzenlemenin uygulama süresinin iki yıl
uzatılmasını ve söz konusu sürenin ihtiyaç hasıl olması durumunda Cumhurbaşkanı tarafından
ilaveten iki yıl daha uzatılabilmesini sağlayacak şekilde değişiklik yapılması amaçlanmaktadır.
MADDE 52- Özelleştirme kapsamına alman kuruluşlar dâhil 8/6/1984 tarihli ve 233
sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi
iktisadi devlet teşekkülleri ve kamu iktisadi kuruluşları ile bunların müesseseleri, bağlı
ortaklıkları ve iştirakleri, 18/6/1999 tarihli ve 4389 sayılı mülga Bankalar Kanununa tabi
faaliyeti devam eden kamu bankaları, büyükşehir belediyeleri, belediyeler, il özel idareleri ve
bunlara ait tüzel kişilerin veya bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz
kuruluşlann, Sosyal Güvenlik Kurumuna ait olan ve Kuruma bağlı tahsil dairelerince 6183
sayılı Kanun kapsamında takip edilen prim ve prime ilişkin diğer borçlan ile kira ve ecrimisil
borçlarımn Ödenebilmesine imkan sağlayan uygulamanın süresinin uzatılması amaçlanmıştır.
MADDE 53- "Sosyal Güvenlik Kurumu ile Götürü Bedel Üzerinden Sağlık Hizmetleri
Alım Sözleşmesi ve Usul Esaslan" kapsamında; üniversite sağlık hizmeti sunucuları ile 2023
yılı global Ödeme tutarları belirlenmek suretiyle sözleşmeler imzalanmıştır. Üniversite sağlık
hizmeti sunucularınca hizmetin ifasında mali güçlük yaşanmaması ve hizmetlerinin
sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla ek sözleşmeler ile üniversite sağlık hizmeti
sunuculanna ek bütçe desteği sağlanmıştır. Götürü bedel sözleşme hükümleri gereğince, 2023
yılı götürü bedel sözleşme tutan ile tahakkuk tutarı arasındaki fark üniversite hastanelerinin
2024 yılındaki alacaklarından mahsup edilecektir. Bu durum, kamu üniversite sağlık hizmeti
sunucularınca 2024 yılında sağlık hizmetlerinin sürdürülmesinde aksaklıklara neden
olabileceğinden, 2023 yılında verdikleri sağlık hizmeti bedelinin götürü bedel sözleşme
tutarından düşük olması durumunda aradaki farkın terkin edilmesi ile kamu üniversite sağlık
hizmeti sunucularının finansal sürdürülebilirliğinin desteklenmesi amaçlanmıştır. Terkin edilen
bu tutarlann, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesine bu amaçla tahsis edilecek
ödenekten karşılanması amaçlanmaktadır.
MADDE 54- Prim ödeme yükümlüsü kendisi olan vatandaşlarımıza ödeme kolaylığı
sağlanması, ekonomik ve sosyal anlamda hayatlarına daha sağlıklı devam etmelerini sağlamak
amacıyla yürürlüğe konulan yapılandırma kanunlanndan yararlanamayan ya da
yararlanmalanna rağmen zorunlu genel sağlık sigortası prim borçlarını ödeyemeyen
sigortalılara yönelik kamuya olan borç yüklerini hafifletmek ve sağlık hizmetlerine erişimlerini
kolaylaştırmak amacıyla düzenleme yapılması öngörülmüştür.
MADDE 55- Mevcut uygulamada, 18/6/2009 tarihli ve 5910 sayılı Türkiye İhracatçılar
Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 18 inci maddesi
kapsamında ihracatçılar lehine münhasıran ihracat kredileri için kefalet vermek amacıyla
kurulan kurumlar, kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur.
Madde ile katılım bankalannm ortağı olduğu ve katılım bankacılığı ilke ve esaslanna
uygun her türlü finansman için kefalet vermek amacıyla kurulan Katılım Finans Kefalet
Anonim Şirketine de kurumlar vergisi muafiyeti tanınmaktadır.
MADDE 56- Maddeyle, kummlann yurt dışından elde ettikleri iştirak kazançlanna
ilave olarak kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki
yabancı kurumlara iştirak eden kurumlara, yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %
50'sine sahip olunması ve kazancın elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi
beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye'ye transfer edilmiş olması şartıyla,
5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen diğer şartlar
aranmaksızın iştirak kazancı istisnasının %50 oramnda uygulanması sağlanmaktadır.
Ayrıca, Cumhurbaşkanına maddede yer alan vergi yüküne ilişkin oranlar ile diğer
oranları indirme veya artırma yetkisi verilmektedir.
MADDE 57- Mevcut düzenlemede, yurt dışına verilen mimarlık, mühendislik, tasanm,
yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kayıt tutma, çağn merkezi, ürün testi, sertifikasyon gibi
bazı hizmetler ile yabancılara verilen eğitim ve sağlık hizmetlerinden elde edilen kazançların
%50'si belirli koşullarda mükellefler tarafından beyanname üzerinden indirim konusu
yapılabilmektedir. Madde ile bu hizmetlerden elde edilen kazançlara indirim uygulanabilmesi
için, kazancın tamamının Türkiye'ye transfer edilmesi şartı getirilmekte ve indirim oramnm
%80 olarak uygulanması sağlanmaktadır.
Aynca, Cumhurbaşkanına Türkiye'ye transfer edilecek kazanç tutarını azaltma ve tekrar
kanuni seviyesine kadar artırma yetkisi verilmektedir.
MADDE 58- 5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasımn (a) bendi
kapsamında, yıllara sari inşaat ve onanm işlerini yapanlara ödenen istihkak bedelleri üzerinden
kurumlar vergisi kesintisi yapılmaktadır. Cumhurbaşkanının kesinti oranını sıfıra kadar indirme
veya kurumlar vergisi oranına kadar artırma yetkisi bulunmaktadır.
Maddeyle, yıllara sari inşaat ve onanm işlerini yapanlara ödenen istihkak bedelleri
üzerinden yapılacak vergi kesintisi oranının belirlenmesine ilişkin yetki genişletilmektedir.
MADDE 59-5520 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasımn (a) bendi
kapsamında, yıllara sari inşaat ve onarım işlerini yapanlara ödenen istihkak bedelleri üzerinden
kurumlar vergisi kesintisi yapılmaktadır. Cumhurbaşkanının kesinti oranım sıfıra kadar indirme
veya kurumlar vergisi oranına kadar artırma yetkisi bulunmaktadır.
Maddeyle, yıllara sari inşaat ve onarım işlerini yapanlara ödenen istihkak bedelleri
üzerinden yapılacak vergi kesintisi oranının belirlenmesine ilişkin yetki genişletilmektedir.
MADDE 60- Mevcut düzenlemeye göre %25 olan kurumlar vergisi oranı; ihracat yapan
kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına %20 olarak uygulanmaktadır.
Yapılan düzenleme ile aracılı ihracat sözleşmesine dayanarak imalatçı veya tedarikçi
kurumlann dış ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret şirketleri üzerinden
gerçekleştirdikleri ihracat faaliyetlerine ilişkin elde ettikleri kazançlar için de 5 puanlık
indirimden faydalanmaları sağlanmaktadır.
MADDE 61- Kur korumalı mevduat ve katılım hesaplanna uygulanan kurumlar vergisi
istisnasımn süresi 30/6/2024 tarihine kadar uzatılmaktadır.
Aynca, Cumhurbaşkanına, sürenin bitimini müteakip bu süreyi her defasında altı ayı
geçmeyen süreler halinde uzatma, uygulanan istisna oranını azaltma ve tekrar kanuni seviyesine
getirme, hesap türü, hesapların vadesi ve açılış tarihine göre istisna oranım azaltma ve farklı
istisna oram belirleme yetkisi verilmektedir.
MADDE 62- Madde ile kurum ve kuruluşların tertip ettiği tüm şans oyunları için bir
takvim yılı içinde ödeyeceği ikramiyelerin toplamının üst sınırına ilişkin değişiklik yapılması,
bu amaçla ikramiye orammn brüt üst sınırının %83'den %93'e çıkarılması ve böylece hem yasa
dışı bahisle ticari açıdan etkin mücadele edilmesi hem de söz konusu alandan elde edilen kamu
geliri kaybının önlenmesi amaçlanmaktadır.
MADDE 63- 5941 sayılı Çek Kanununun geçici 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası
uyannca 31/12/2023 tarihine kadar üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek
için muhatap bankaya ibrazının geçersiz olduğu düzenlenmektedir. Maddede öngörülen sürenin
uzatılmaması halinde 1/1/2024 tarihinden itibaren çek üzerindeki düzenlenme tarihinden önce
çekin bankaya ibrazı mümkün hale gelecek ve bankada karşılığının bulunması halinde
ödenmesi zaruri hale gelecektir.
Bu durum, Ülkemiz ticari hayatını yakından etkileyen pandemi, bölgesel savaşlar ve
deprem gibi nedenlerle ticari hayatı bozulan ve ekonomik durumunu düzeltmeye çalışan
tacirimizin nakit akış yönetiminde sorunlarla karşılaşması ve ödemelerini gerçekleştirememesi
ihtimaline sebep olabilecektir. Bu alacaklıların da alacağına sağlıklı bir şekilde ulaşmasını
olumsuz etkileyecektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 5941 sayılı Kanunda geçmişte yapılan muhtelif
düzenlemelerle çek hesabı sahibinin, çeki ciro edenlerin ve çek alacaklılarının haklannı
korumaya matuf ve ticarette çeke güven kazandıracak tedbirler alınmıştır. Alınan tüm
tedbirlerle, çek borçlularının ödemelerini planlayabilmeleri ve alacaklıların da alacaklarına
sağlıklı bir şekilde ulaşmaları amaçlanmıştır. Örneğin 1/1/2017 tarihinden sonra bankalarca
basılan çeklerde karekod zorunlu unsur haline getirilmiş ve bu çekte güven mekanizmasının
gelişmesine önemli katkı sağlamıştır. Böylelikle alacaklının çekle ödemeyi kabul etmesinde
çek hesabı sahibinin geçmiş ödeme performansım değerlendirebilmesi mümkün kılınmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelere istinaden ve alınan tedbirler göz önünde bulundurularak
halihazırda devam eden uygulamanın iki yıl süreyle uzatılması amaçlanmaktadır.
MADDE 64- Madde ile, Teklifin öngördüğü düzenlemelere uyumlu olacak şekilde,
ifadeleri tammlanmaktadır.
MADDE 65- Görsel işitsel iletişim sektöründe meydana gelen teknolojik gelişmeler ile
birlikte koşullu erişim yöntemiyle sunulan yayın hizmetlerinin yaygınlaşmaya başladığı
17
gözlemlenmektedir. Koşullu erişim yöntemiyle sunulan yayın hizmetleri, izleyici ve
dinleyicilerin ödedikleri ücrete karşılık olarak verilen abonelik ya da erişim izinleri
çerçevesinde yürütülmekte ve kuruluşlar da abonmanlık ve izin ücretlerinden elde ettikleri elde
ettikleri gelir kapsamında yayıncılık faaliyetlerini sürdürmektedir. Bununla birlikte,
kuruluşlarm söz konusu gelirleri ile ilgili Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna ödemede
bulunmasına dair yasal düzenleme bulunmamakta, bu yönüyle yayın hizmetlerinde ticari
iletişime yer vermeyi tercih eden ve mevcut düzenleme çerçevesinde aylık ticari iletişim
gelirlerinin yüzde bir buçuğunu Üst Kurula ödeme yükümlülüğü bulunan kuruluşlar ile koşullu
erişim sağlayan kuruluşlar arasında mali sorumlulukları itibariyle farklı koşullann ortaya
çıkmasına neden olunmaktadır.
Madde ile kuruluşların mali sorumluluklan bakımından yeknesak uygulamaya tabi
olmalarım teminen koşullu erişim yöntemiyle yayın hizmeti sunan kuruluşların da yıllık net
satış gelirleri üzerinden yüzde birbuçuk oranında Üst Kurula ödeme yapmaları öngörülmekte,
ayrıca net satışlann ödenmesine ilişkin usul ve esaslan belirlemeye yönelik Üst Kurula
düzenleme yapma yetkisi verilmektedir.
MADDE 66- Madde ile medya hizmet sağlayıcılar ve internet platform işletmecilerinin
net satışlan üzerinden ödemeleri öngörülen paym Üst Kurul hesaplarma aktanimasma ilişkin
azami süre belirlenmekte ve ödenmemesi hâlinde gecikme zammı oramnda faiz uygulanacağı
hükme bağlanmaktadır.
MADDE 67- 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli olarak meydana gelen
depremlerden kaynaklanan yıkım sebebiyle yapı malzemeleri fiyatlannda fahiş fiyat artışı
gerçekleşmiş olup, bu durum bölgede yaşayan depremzede vatandaşlanmızı mağdur
etmektedir.
Madde ile; depremzede vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesi ve depremden
etkilenen bölgelerin yeniden iman sürecinde vatandaşlann fahiş fiyat artışından olumsuz
etkilenmemesi yönünde düzenleme yapılmaktadır. Bu çerçevede 31/12/2025 tarihine kadar,
yapı malzemeleri ve yapım işleriyle sınırlı olmak üzere fahiş fiyatın varlığının tespit edilmesi
halinde, ilgili mevzuat uyarınca verilecek cezanın 10 kat olarak uygulanması sağlanmaktadır.
MADDE 68- Ek 26 ncı madde kapsamında personel istihdam eden bazı kamu kurum
ve kuruluşlanmn teşkilatlanmalarına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde mezkûr
personelin 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasımn (c) bendi ile
ilgilendirileceği hakkında düzenlemeler mevcut olup söz konusu düzenlemelerden Anayasa
Malıkemesi nezdinde iptal davasına konu edilenler Anayasa Mahkemesince verilen çeşitli
kararlar ile iptal edilmiştir. Bu kapsamda söz konusu iptal kararlarının gereği olarak ek 26 ncı
maddenin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinin yürürlükten kaldırılması ve ilgililerin sigortalılık
statüleri hakkında hukuki belirliliğin sağlanması amaçlanmıştır.
MADDE 69- Ek 27 nci madde kapsamında personel istihdam eden bazı kamu kurum
ve kuruluşlarının teşkilatlanmalarına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde mezkûr
personelin 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile
ilgilendirileceği hakkında düzenlemeler mevcut olup söz konusu düzenlemelerden Anayasa
Mahkemesi nezdinde iptal davasına konu edilenler Anayasa Mahkemesince verilen çeşitli
kararlar ile iptal edilmiştir. Bu kapsamda söz konusu iptal kararlarının gereği olarak Ek 27 nci
maddenin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinin yürürlükten kaldırılması ve ilgililerin sigortalılık
statüleri hakkında hukuki belirliliğin sağlanması amaçlanmıştır
MADDE 70- Bazı kamu kurum ve kuruluşlanmn teşkilatlanmalanna ilişkin
Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma
kurulu üyelikleri ile komisyon, heyet, komite ve benzeri organlarda görev alanlara huzur hakkı
ödenebilmesine ilişkin çeşitli düzenlemeler mevcuttur. Bu düzenlemelerden bir kısmı Anayasa
Mahkemesi nezdinde iptal davasına konu edilmiş ve iptal edilmiştir. Madde ile ödenecek huzur
hakkı tutarlanna ilişkin herhangi bir artış getirilmemekte olup mevcut gösterge rakamı sınırları
ile söz konusu iptal kararları ve gerekçeleri dikkate alınarak huzur hakkı ödenebilmesine ilişkin
mevzuatın yasal altyapısının oluşturulması amaçlanmıştır.
MADDE 71- Çeşitli kamu kurum ve kuruluşlanmn teşkilatlanmalanna ilişkin
Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde unvan itibanyla ilk defa ihdas edilen devlet memurları
kadrolarının mali ve sosyal hak ve yardımlar ile diğer özlük hakları bakımından denk sayılacağı
kadrolan belirleyen bazı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümleri Anayasa Mahkemesi
tarafından iptal edilmiştir. Madde ile ek 30 uncu maddenin değişiklikten önceki haline göre
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile mali ve sosyal hak ve yardımlar ile diğer özlük haklan
bakımından denkliği belirlenmiş kadro ve pozisyonların mali ve sosyal hak ve yardımlar ile
diğer özlük haklan bakımından denkliğinin söz konusu iptal kararlan ve gerekçeleri ışığında
kanunla belirlenmesi amaçlanmıştır.
MADDE 72- Madde ile, ek 35 inci maddenin dokuzuncu fıkrasının (c) bendi kapsamına
giren yönetici kadro ve pozisyonlarından bulunmaktayken görevleri sona erenlere ilişkin
düzenleme yapılması öngörülmektedir. Bu kapsamda bu kişilerin, toplam en az üç yıl görev
yapmış olmaları halinde görevden alındığı veya görevinin sona erdiği kuruma ait idari uzman
unvanlı kadro veya pozisyonlara atanmaları sağlanmaktadır.
Aynca madde ile, ek 37 nci madde kapsamına giren kadro ve pozisyonlarda geçen
sürelerin de ek 35 inci madde kapsamında yapılacak atamalarda dikkate alınacağına yönelik
hüküm madde metnine eklenmektedir.
MADDE 73- Madde ile, ek 37 nci madde kapsamında yer alan yöneticilerin, Kanun
Teklifiyle ek 35 inci maddede yapılan düzenlemelerle uyumlu olacak şekilde benzer hükümlere
tabi olması sağlanmaktadır. Bu kapsamda görevi sona erenlerin kurumlarının idari uzman
unvanlı kadro veya pozisyonlanna atanmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır. Ayrıca
maddenin birinci fıkrasının kapsamına Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı dahil edilerek, anılan
Başkanlıkta madde kapsamında yer alanların diğer kamu kurum ve kuruluşlarının tabi olduğu
hükümlere tabi olması sağlanmaktadır. Bir başka düzenlemeyle, üst kurullarda başkan
yardımcısı kadrolannda bulunanlardan görevden almanlann ek gösterge bakımından denk
oldukları genel müdürlerle aynı hükümlere tabi olması amaçlanmaktadır.
MADDE 74- En yüksek Devlet memurunun mali ve sosyal hakları esas alınmak
suretiyle tespit edilen aylık, ikramiye, her türlü mali ve sosyal hak ile başka bir ödeme veya
ücret tavammn hesaplanması ya da her ne ad altında olursa olsun ödenmekte olan aylık, zam,
tazminat, ücret ve benzeri ödemelerin hesaplanmasında ortaya çıkan tereddütlerin giderilmesi
ve uygulama birliğinin korunması adına ek 40 ıncı maddede yer alan hükümlere benzer şekilde
düzenleme yapılması amaçlanmıştır.
MADDE 75- Ek 11 inci madde kapsamındaki kurumlarda görev yapmış olmaları
nedeniyle mali haklanmn belirlenmesinde ek 11 inci maddenin yürürlük tarihinden önce
yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri esas almanlar hakkında da geçici 12 nci maddenin son
cümlesinde yer alan düzenlemelere benzer düzenlemeler yapılması amaçlanmıştır.
MADDE 76- Ek 26 ncı ve ek 27 nci maddelerde yürürlükten kaldınlacak düzenlemelere
göre sigortalılığı tespit edilmiş olanlara yönelik geçiş düzenlemesi yapılmaktadır. Ayrıca,
Anayasa Mahkemesinin 30 Kasım 2022 tarihli ve 32029 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
13.10.2022 tarihli ve 2020/5 Esas, 2022/115 Karar sayılı iptal karan dikkate alınarak, Türk
Akreditasyon Kurumunda sözleşmeli olarak çalışan personelin sosyal güvenlik bakımından tabi
olduğu sigortalık statüsünün aynı esaslarla yeniden belirlenmesi amaçlanmaktadır.
MADDE 77- Kanunla yapılması Öngörülen değişiklikler doğrultusunda geçiş hükümleri
düzenlenmektedir.
MADDE 78- 56 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Ulaştırma ve Alt Yapı
Bakanlığına bağlı 5 Genel Müdürlük kapatılmış ve bu Genel Müdürlüklerin görevlerini yeni
kurulan 2 Genel Müdürlük üstlenmiştir.
Madde ile, 655 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede geçen Genel Müdürlük isimleri,
kapatılan ve yeni kurulan Genel Müdürlüklere göre düzenlenmektedir.
Aynca, 2918 sayılı Karayollan Trafik Kanun ile 6001 sayılı Karayollan Genel
Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunda olduğu gibi yabancı plakalı araçlara bu Kanun
Hükmünde Kararname kapsamında kesilecek cezalann infazı da özel hükümlere
bağlanmaktadır.
MADDE 79- Yürürlük maddesidir.
MADDE 80- Yürütme maddesidir
Kullanıcı Sözleşmesi