Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Başkanı Orhan Yıldırım, şubat ayı açlık ve yoksulluk sınırı verilerini açıklayarak, Türkiye'deki yaşam maliyetlerinin artmaya devam ettiğini vurguladı. Yıldırım'ın açıklamasına göre, açlık sınırı 24.210 TL'ye, yoksulluk sınırı ise 75.342 TL'ye yükseldi. Bu veriler, bir ailede dört kişinin birden çalışması halinde bile ancak yoksulluk sınırının biraz üzerinde bir gelire ulaşılabileceğini ortaya koyuyor.
Yıldırım, açlık sınırının Ocak ayında açıklanan asgari ücretin 2.100 TL üzerinde olduğunu belirterek, "Bir ailede tek bir kişinin çalışması durumunda ise asgari ücret, açlık sınırının altında kalmaya devam etmektedir," dedi. Ayrıca, devletin ekonomik politikalarını eleştirerek, bu politikaların bedelini "emekçi insanların, köylü ve çiftçilerin sırtına" yüklemekten başka bir şeye yaramadığını ifade etti.
Market Fiyatlarında Artış Devam Ediyor
Yıldırım, konfederasyonlarının araştırmalarına göre, şubat ayında gıda fiyatlarının genel olarak arttığını açıkladı. Et, balık ve yumurtada 123 TL, süt, yoğurt ve peynirde ise 266 TL artış görüldüğünü belirtti. Meyve fiyatlarında ise 103 TL'lik bir artış yaşanırken, sebze fiyatları 252 TL azalmış. Bunun dışında, ekmek, un, makarna, pirinç gibi temel gıda maddelerinde de fiyat artışları devam ediyor.
Açlık ve Yoksulluk Sınırında Artış
Açlık ve yoksulluk sınırlarının sürekli olarak arttığını belirten Yıldırım, şubat ayında açlık sınırının 550 TL arttığını ve şu anki asgari ücretin açlık sınırının çok altında olduğunu vurguladı. Yıldırım, enflasyonun etkisiyle yoksulluk sınırının 75.342 TL'ye yükseldiğini ve 4 kişilik bir ailenin bu sınırın çok az üzerine çıkabileceğini ifade etti.
Devletin Ekonomi Politikalarını Eleştiri
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu olarak, devletin ekonomi politikalarının tüm yükünü çalışan sınıfların ve emekçilerin sırtına yüklemekten başka bir şeye hizmet etmediğini belirten Yıldırım, bu durumu kabul etmediklerini ve mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.
Bu açıklamalar, Türkiye'deki çalışanların artan yaşam maliyetleri karşısında yaşadıkları zorlukları bir kez daha gözler önüne sererken, devletin alacağı önlemler ve ekonomiye dair politikaların ne yönde şekilleneceği konusunda büyük bir merak uyandırıyor.